2019
Şubat
06
X
Mesajınız Gönderilmiştir.
Hande Arabacıoğlu En Kısa Zamanda Size Yanıt Verecektir.
Etkinliği Düzenleyene Mesaj Gönder X
Bu Etkinlik ile İlgili Sorularınızı Hande Arabacıoğlu Cevaplayacaktır.
Ön Rezervasyon Kaydı Kesin Rezervasyon Yerine Geçmez. X
X
Ön Rezarvasyon Kaydınız Alınmıştır.
Hande Arabacıoğlu En Kısa Zamanda Sizinle İletişime Geçecektir.

(Ön rezervasyon kaydı kesin rezervasyon yerine geçmez.)
368535
368535
Yaratıcı Beden - Yaratıcı Zihin
Yaratıcı Beden - Yaratıcı Zihin
200.00

Tarih: 6 Şubat 2019
Yer:İstanbul 

- ‘Hareket Eden Beden ve Yazı’ kitabında Cheryl Pallant der ki: “Bazı kişiler kelimeleri kullanmamak için dansı seçer, bazıları da bedeni hissetmenin huzursuzluğu ve rahatsızlığını yaşamamak için kelimeleri seçer.”

İyi yazıyor olabilirsiniz. Ama bazen siz de bilirsiniz ki tam da istediğiniz gibi akamıyorsunuz o sayfaya. Gerçek sesinizi çıkartmadığınızı, çıkartıyormuş gibi yaptığınızı bildiğiniz anlar olur. Saatlerce bir cümlede takılır, tam istediğinizi ifade etmek için tekrar tekrar yazarsınız.

Çok güzel cümleler kurabilir, anlamlı kurgular yaratabilirsiniz. Genelde yazmaya çalışanlar, işin bu yanına odaklanır ve orada kendilerini geliştirirlerse yazının onlardan akacağına, doğru bir iş çıkartacaklarına inanırlar. Belki de yanlış yere bakıyorsunuz... Bedene hapsettiğimiz duyguları güvenli, usul usul bir süreç içinde serbest bıraksak, kim bilir yazmak ne kadar kolaylaşır; ne kadar rahat akar hikayeler, ham, gerçek ve vurucu kelimelerle akar duygularımız...

Hande Arabacıoğlu ile Yaratıcı Beden, Yaratıcı Zihin Atölyesi, Şubat 2019’da başlıyor. Dans kelimesinin çağrıştırdıklarını duygu yüklü bedende taşımak istemediğimiz duyguların ağırlığını kapıda bırakıp giriyoruz çalışmaya. Usul usul harekete geçecek bedenimiz. Oyunlarda yakalayacağız o yüklerden önceki rahatlığı, akışı. Utançlardan tek tek sıyrılırken, duyguları derin kuyulardan çıkartıp, özgürce yaşama hakkıyla belki de ilk defa buluşacağız. İçimizde derin derin akanların kalemi nasıl rahatlattığını, duyguların ne kadar rahat kelimelerde aktığına şaşıracağız.

Hareketi zihinle buluşturduğumuz bu atölye çalışmasında, kelimelerle yüzleşmemek için dansı, bedenle buluşmamak için kelimeleri ayırmayacağız. İkisini birleştirip harmanlayıp yazmanın ne kadar kolay olabileceğini fark edeceğiz.

Atölye Tarihi: 6 Şubat Çarşamba, saat: 14.00
Atölye Süresi: 4 hafta (haftada 2.5 saat)
Atölye ücreti: Bu atölye, bir tez çalışması olduğu ve ilk defa yapılacağı için 400TL yerine %50 indirimli olarak 200TL olacaktır.
Katılımcı sayısı: 12 kişiyle sınırlıdır.
Mekan: Koza Dönüşüm ve Özgürleşme Merkezi


Katılım için yeşil workshopix mesaj kutusunu kullanabilirsiniz. Mesajınız doğrudan etkinliği düzenleyen kişiye gönderilir. 

“Uzun yıllar bedenime yüklediğim utançları, rahatsızlığı hissetmemek için kelimeleri seçenlerden oldum. Zihnime güvenir, kelimelerden güç alırım. Bedenim… Ondan benden ayrı bir şeymiş gibi bahsederdim. Önce bunu fark ettim. Bu farkındalıkla ne yapacağımı bilemedim. Bedenimle zihnimi buluşturmaya çalıştıkça daha da açıldı uçurum. Hissettiklerimi kelimelere dökünce rahatladım. Adı coşku oldu, tarifini bile çok güzel yaptım. Adı öfke oldu, nefis anlattım.
Dansın ve hareketin akışında olmanın coşkusunu hep içimde, bir kutuda gizledim. Bir gün gelir de kelimeler harekete kavuşur, derinlere gömdüğüm duygular yükselir, akar daha da muhteşem kelimeler oluşturur diye beklerdim. Her zaman hareketin yazıda önemini bilirdim. Yazarlar koşar, yürür... bedenin yazılanları hazmetmesi, sindirmesi gerektiğini bilirler. Hande ile yaptığımız çalışmalarda kutunun kapağını araladım. Yazdıklarımı bedenim sindiriyor yavaş yavaş... heyecanlı bir süreç. Hande’nin huzurlu, yönlendirici, kabullenici hali, süreci kolaylaştırdı. Daha çok yolum var sanırım ama Hande ile telaş yok.”  Yeşim Cimcoz

Tarih: 6 Şubat 2019
Yer:İstanbul 

- ‘Hareket Eden Beden ve Yazı’ kitabında Cheryl Pallant der ki: “Bazı kişiler kelimeleri kullanmamak için dansı seçer, bazıları da bedeni hissetmenin huzursuzluğu ve rahatsızlığını yaşamamak için kelimeleri seçer.”

İyi yazıyor olabilirsiniz. Ama bazen siz de bilirsiniz ki tam da istediğiniz gibi akamıyorsunuz o sayfaya. Gerçek sesinizi çıkartmadığınızı, çıkartıyormuş gibi yaptığınızı bildiğiniz anlar olur. Saatlerce bir cümlede takılır, tam istediğinizi ifade etmek için tekrar tekrar yazarsınız.

Çok güzel cümleler kurabilir, anlamlı kurgular yaratabilirsiniz. Genelde yazmaya çalışanlar, işin bu yanına odaklanır ve orada kendilerini geliştirirlerse yazının onlardan akacağına, doğru bir iş çıkartacaklarına inanırlar. Belki de yanlış yere bakıyorsunuz... Bedene hapsettiğimiz duyguları güvenli, usul usul bir süreç içinde serbest bıraksak, kim bilir yazmak ne kadar kolaylaşır; ne kadar rahat akar hikayeler, ham, gerçek ve vurucu kelimelerle akar duygularımız...

Hande Arabacıoğlu ile Yaratıcı Beden, Yaratıcı Zihin Atölyesi, Şubat 2019’da başlıyor. Dans kelimesinin çağrıştırdıklarını duygu yüklü bedende taşımak istemediğimiz duyguların ağırlığını kapıda bırakıp giriyoruz çalışmaya. Usul usul harekete geçecek bedenimiz. Oyunlarda yakalayacağız o yüklerden önceki rahatlığı, akışı. Utançlardan tek tek sıyrılırken, duyguları derin kuyulardan çıkartıp, özgürce yaşama hakkıyla belki de ilk defa buluşacağız. İçimizde derin derin akanların kalemi nasıl rahatlattığını, duyguların ne kadar rahat kelimelerde aktığına şaşıracağız.

Hareketi zihinle buluşturduğumuz bu atölye çalışmasında, kelimelerle yüzleşmemek için dansı, bedenle buluşmamak için kelimeleri ayırmayacağız. İkisini birleştirip harmanlayıp yazmanın ne kadar kolay olabileceğini fark edeceğiz.

Atölye Tarihi: 6 Şubat Çarşamba, saat: 14.00
Atölye Süresi: 4 hafta (haftada 2.5 saat)
Atölye ücreti: Bu atölye, bir tez çalışması olduğu ve ilk defa yapılacağı için 400TL yerine %50 indirimli olarak 200TL olacaktır.
Katılımcı sayısı: 12 kişiyle sınırlıdır.
Mekan: Koza Dönüşüm ve Özgürleşme Merkezi


Katılım için yeşil workshopix mesaj kutusunu kullanabilirsiniz. Mesajınız doğrudan etkinliği düzenleyen kişiye gönderilir. 

“Uzun yıllar bedenime yüklediğim utançları, rahatsızlığı hissetmemek için kelimeleri seçenlerden oldum. Zihnime güvenir, kelimelerden güç alırım. Bedenim… Ondan benden ayrı bir şeymiş gibi bahsederdim. Önce bunu fark ettim. Bu farkındalıkla ne yapacağımı bilemedim. Bedenimle zihnimi buluşturmaya çalıştıkça daha da açıldı uçurum. Hissettiklerimi kelimelere dökünce rahatladım. Adı coşku oldu, tarifini bile çok güzel yaptım. Adı öfke oldu, nefis anlattım.
Dansın ve hareketin akışında olmanın coşkusunu hep içimde, bir kutuda gizledim. Bir gün gelir de kelimeler harekete kavuşur, derinlere gömdüğüm duygular yükselir, akar daha da muhteşem kelimeler oluşturur diye beklerdim. Her zaman hareketin yazıda önemini bilirdim. Yazarlar koşar, yürür... bedenin yazılanları hazmetmesi, sindirmesi gerektiğini bilirler. Hande ile yaptığımız çalışmalarda kutunun kapağını araladım. Yazdıklarımı bedenim sindiriyor yavaş yavaş... heyecanlı bir süreç. Hande’nin huzurlu, yönlendirici, kabullenici hali, süreci kolaylaştırdı. Daha çok yolum var sanırım ama Hande ile telaş yok.”  Yeşim Cimcoz

Kapat