“Gerçekten sahip olduğumuzu söyleyebileceğimiz bir şey varsa, zamanımızdır bu… Zamanımızı nasıl harcayacağımıza ilişkin seçimimiz hayatımızı nasıl yasayacağımıza ilişkin seçimimizdir. Ve parasal açıdan ne kadar zengin olursak olalım daha fazla zaman satın almamız mümkün değildir”
Charles Eisenstein’ın Kutsal Ekonomi adlı kitabında bu paragrafı okuduktan kısa bir süre sonra, bir daha dönmemek üzere çalıştığım ofisi terk ettim. O gün bu gündür hayatım yoga stüdyolarında ve kitaplarımın arasında geçiyor. Yoga Academy’de geçirdiğim uzun öğrencilik ve eğitmenlik döneminden sonra Devrim Akkaya’dan aldığım Yin Yoga eğitmenlik eğitimi Yoga yolculuğumda önemli bir dönüm noktası oldu. Tam Yin Yoga’nın dönüştürücü etkilerini coşku ile kucakladığım sırada öğrendiğim tüm yoga stillerinin etkilerini daha iyi anlamamı sağlayan, insan bedeni ve zihni ile ilgili algımı genişleten Qigong ile tanıştım. Şu sıralar bir yandan Ayhan Güler’den Qigong eğitimi alırken bir yandan da sevgili Zuhal Özyurt sayesinde tanıştığım ve çok sevdiğim Kundalini yoga ile ilgili deneyimlerim devam ediyor. Bu Yol’da karşılaştığım tüm değerli eğitmenlerin, tüm stillerin ve tek tek bütün öğrencilerimin yolculuğuma kattığı değerlere paha biçilemez. Yoga ile tanışmama, onu yaşamıma taşımama vesile olan herkese ve her şeye sonsuz teşekkürler:)