Merhaba ,

2015 yılında özel okullarda Rehber Öğretmen olarak görev almaya başladım. Mesleğin ilk yıllarında eğitimim sisteminin kendi sistemime(kişisel değerlerime) verdiği zararlar nedeniyle büyük bir umutsuzluğa kapılarak bir yıllık bir ara verdim. Bu sırada İngiltere’ye dil eğitimine gittim. Ingiltere’de eğitim görürken zaten ilgi duyduğum, araştırmalar yaptığım Mindfulness ile yakından tanışma imkanım oldu. Türkiye’ye döndüğümde Eline Snel’den aldığım eğitimle çocuklarla Mindfulness çalışmaya başladım. Yaklaşık 2 yıl daha Rehber Öğretmen olarak lise kademesinde görev almaya devam ettim. Artık kendime olan inancım arttığı için kendi inandığım haliyle çocuklara destek olabileceğim bir yerde durmaya daha yakındım. Yine de çocukların iyi oluş halinin akademik başarılarından çok daha sonra gelmesi kalbimi kırmaya devam etti. Ardından kapalı gruplarda ve özel okullarda sadece Mindfulness eğitimleri vermeye başladım. Bu sırada çocuklara eşlik ederken ebeveynleri de destekleyebilmek adına Banu Çeçen ve David Cornwel’in birlikte yürüttüğü Mindfulness Temelli Koçluk eğitimini;.eş zamanda Buğu Türkoğul’un Deneyim Odaklı Mindfulness eğitimi de tamamladım. Bunlar olurken dünyaya çok sevdiğim yeğenim Aren geldi. Aren’nin büyümesine eşlik ederken alternatif eğitimlere olan merakım ve hayranlığım artmaya başladı. Çalıştığım okullarda Mindfulness gibi önemli bir eğitime yer verilmesi başlarda yüreğime su serpse de bir şekilde bir şeylerin “ yapılmak için yapıldığını “ görmem ; ötelenen, etiketlenen çocuklarla her karşılaşmam beni nelerin eksik olduğu sorusuna götürdü. Böylece Eğitim Sanatı Dostları Derneği çatısı altında Waldorf Pedagojisi eğitimine başladım ve birinci yılımı tamamladım. Çocukların kendileri olabildiği, ihtiyaçlarına kulak verilen bir yerde durarak kapalı gruplarda mindfulness çalışmaları yapıyorum.