Tarih: 12 Temmuz 2017 19:30 - 22:30
Yer: İstanbul
Bedenimizi bir orkestra ve her bir organımızı bir müzik aleti olarak düşünün. Müzik aletlerinin akordu bozulduğunda yanlış ses çıkartarak kaos yaratırlar.Bedenimiz de öyle...
Her bir organımızın her bir hücremizin bir frekansı var, olması gereken frekans dışında bir frekansa sahip olduklarında hastalıklar başlar. Stres, yorgunluk, kaygılar frekansımızın bozulmasını sağlar.
O nedenle beden zihin ve ruhumuzu zaman zaman akord etmemiz gerekir.
5000 yıl öncesine ,kadim bir geleneğe dayanan terapi ses çanaklarıyla bu akordu sağlamak mümkün.
Sesle iyileşme ,bedenimizde, zihnimizde ve ruhumuzda olağanüstü olumlu etkiler yaratır.Maruz kaldığımız sesler ve frekanslar beyin dalgamızı değiştirir; kendimizi iyi veya kötü hissettirebilir.
Büyük şehir insanının ne yazıkki kaçınılmaz kaderi olan stresi yenmek ve derin gevşeme sağlamak , ses çanakları uygulaması ile mümkün!
Duygusal ve fiziksel blokajların ortadan kalkması, stresin atılması, daha dingin bir zihin daha dingin bir ruh hali ,daha doğru karar verebilme, endişelerimizden ve korkularımızdan kurtulmak,öğrenme yeteneğimizi en üst düzeye çıkarmak, daha enerjik olmak , uyku sorunları, ağrılarımız gidermek, sağlığımıza kavuşmak ve daha bir çok şey ses uygulaması ile mümkün !!!
Ses çanakları ile yapılan uygulamaya 'SES MASAJI ya da HÜCRE MASAJI' denir. Masaj sözcüğünün kullanılması,aynı gerçek bir masajdaki rahatlatıcı etki yaratmasından dolayıdır. Söz konusu olan , bildiğimiz anlamdaki bir masaj değidir.
Bu yöntem Almanya’da 30 yıl önce Peter Hess tarafından geliştirilmiş ve Avrupa’nın birçok ülkesinde kullanılan bütüncül bir yöntemdir. Hastanelerin farklı birimlerinde, yoğun bakım ünitelerinde, felçlilerle çalışılan rehabilitasyon merkezlerinde , ameliyathanelerde,okullard
Kişi ,üzerindeki giysilerle ama ayakkabıları çıkarılmış halde rahat bir yere uzanır,üzerine ince bir örtü örtülür.Daha sonra uygulayıcı ses çanaklarını bedenin belli bölgelerine ya da bedenin dışında bir yere yerleştirerek ve onlara hafif vurarak ses ve titreşim çıkmasını sağlar.Bu ses ve titreşimler hem deri üzerindeki , hem de kulak içindeki sinir uçları vasıtası ile beyne aktarılır ve beynin belli bölgelerine ulaşarak beyin dalgasını düşürür. Beyin dalgası alfa beyin dalgasına dönüşür ki bu da derin gevşemenin olduğu, bilinçaltımızdaki bizi rahatsız eden duygu ve düşüncelerin ortaya çıktığı, böylece blokajların çözüldüğü, bağışıklık sistemimizin güçlendiği ve ‘’ içimizdeki hekimin’’ devreye girdiği bir beyin dalgasıdır.
Peter Hess ses terapi çanakları 6-7 metalin alaşımından oluşurlar ve en fazla kullanılan metal bronzdur ; özel olarak terapi amaçlı ve belli frekans aralığındaki sesleri çıkarmak üzere Nepal'de el işçiliği ile üretilmişlerdir.
Bu çalışmanın ilk bölümünde ses, frekans, rezonans konuları ele alınıp, sesin bedenimiz ve ruhumuza etkileri görsellerle desteklenip anlatılacaktır. Diğer bölümde ise bir ses meditasyonu ile ‘ses yolculuğuna’ çıkılacaktır.
Ücret: 75 TL
**Katılım ve detaylı bilgi için yeşil workshopix mesaj kutusunu kullanabilirsiniz.
Tarih: 12 Temmuz 2017 19:30 - 22:30
Yer: İstanbul
Bedenimizi bir orkestra ve her bir organımızı bir müzik aleti olarak düşünün. Müzik aletlerinin akordu bozulduğunda yanlış ses çıkartarak kaos yaratırlar.Bedenimiz de öyle...
Her bir organımızın her bir hücremizin bir frekansı var, olması gereken frekans dışında bir frekansa sahip olduklarında hastalıklar başlar. Stres, yorgunluk, kaygılar frekansımızın bozulmasını sağlar.
O nedenle beden zihin ve ruhumuzu zaman zaman akord etmemiz gerekir.
5000 yıl öncesine ,kadim bir geleneğe dayanan terapi ses çanaklarıyla bu akordu sağlamak mümkün.
Sesle iyileşme ,bedenimizde, zihnimizde ve ruhumuzda olağanüstü olumlu etkiler yaratır.Maruz kaldığımız sesler ve frekanslar beyin dalgamızı değiştirir; kendimizi iyi veya kötü hissettirebilir.
Büyük şehir insanının ne yazıkki kaçınılmaz kaderi olan stresi yenmek ve derin gevşeme sağlamak , ses çanakları uygulaması ile mümkün!
Duygusal ve fiziksel blokajların ortadan kalkması, stresin atılması, daha dingin bir zihin daha dingin bir ruh hali ,daha doğru karar verebilme, endişelerimizden ve korkularımızdan kurtulmak,öğrenme yeteneğimizi en üst düzeye çıkarmak, daha enerjik olmak , uyku sorunları, ağrılarımız gidermek, sağlığımıza kavuşmak ve daha bir çok şey ses uygulaması ile mümkün !!!
Ses çanakları ile yapılan uygulamaya 'SES MASAJI ya da HÜCRE MASAJI' denir. Masaj sözcüğünün kullanılması,aynı gerçek bir masajdaki rahatlatıcı etki yaratmasından dolayıdır. Söz konusu olan , bildiğimiz anlamdaki bir masaj değidir.
Bu yöntem Almanya’da 30 yıl önce Peter Hess tarafından geliştirilmiş ve Avrupa’nın birçok ülkesinde kullanılan bütüncül bir yöntemdir. Hastanelerin farklı birimlerinde, yoğun bakım ünitelerinde, felçlilerle çalışılan rehabilitasyon merkezlerinde , ameliyathanelerde,okullard
Kişi ,üzerindeki giysilerle ama ayakkabıları çıkarılmış halde rahat bir yere uzanır,üzerine ince bir örtü örtülür.Daha sonra uygulayıcı ses çanaklarını bedenin belli bölgelerine ya da bedenin dışında bir yere yerleştirerek ve onlara hafif vurarak ses ve titreşim çıkmasını sağlar.Bu ses ve titreşimler hem deri üzerindeki , hem de kulak içindeki sinir uçları vasıtası ile beyne aktarılır ve beynin belli bölgelerine ulaşarak beyin dalgasını düşürür. Beyin dalgası alfa beyin dalgasına dönüşür ki bu da derin gevşemenin olduğu, bilinçaltımızdaki bizi rahatsız eden duygu ve düşüncelerin ortaya çıktığı, böylece blokajların çözüldüğü, bağışıklık sistemimizin güçlendiği ve ‘’ içimizdeki hekimin’’ devreye girdiği bir beyin dalgasıdır.
Peter Hess ses terapi çanakları 6-7 metalin alaşımından oluşurlar ve en fazla kullanılan metal bronzdur ; özel olarak terapi amaçlı ve belli frekans aralığındaki sesleri çıkarmak üzere Nepal'de el işçiliği ile üretilmişlerdir.
Bu çalışmanın ilk bölümünde ses, frekans, rezonans konuları ele alınıp, sesin bedenimiz ve ruhumuza etkileri görsellerle desteklenip anlatılacaktır. Diğer bölümde ise bir ses meditasyonu ile ‘ses yolculuğuna’ çıkılacaktır.
Ücret: 75 TL
**Katılım ve detaylı bilgi için yeşil workshopix mesaj kutusunu kullanabilirsiniz.
