Bu yaşamımdaki maceram İstanbul’da başladı. Liseye kadar ki yaşamımı yoğunca spor aktiviteleriyle geçirirken, lise öğrenimim sırasında katıldığım sanatsal aktiviteler sayesinde sanat ile ilgilenmeye başladım. Bu dönemde Haldun Dormen ile tanışınca tiyatro ile yolculuğum derinlik kazanmaya başladı. Burada geçirdiğim yılın ardından 2 yıl Eskişehir Şehir Tiyatrolarında sergilenen oyunlarda rol aldım. Aynı zamanda Eskişehir Odunpazarı Belediyesi tiyatro bölümünde hem oynadım hem değerli ustalarımdan Stanislavski, Grotowski ve Meyerhold metodları üzerine eğitim aldım. Bu süreçte dansla olan ilişkim tango ve vals eğitimleriyle derinleşerek modern dans teknikleriyle büyüdü ve ustalarımla birlikte çeşitli koreografiler yazarak gösteriler sergiledim.

Sanatın her dalı beni sonsuzluğa götüren birer yoldu sanki. İçine girdikçe kendimi buluyor ve kendi içimden çıkardığım meyvelerin tadıyla yaşama yeniden bağlanıyordum. Felsefe ve psikoloji üzerine yaptığım okumalarla yaşamın farklı yönlerini daha iyi görür hale geliyordum. Sinemanın olağanüstü büyüsü içimdeki renklere daha iyi dokunmaya başladığını hissedince eğitim hayatımı bu tarafa yönlendirme kararı aldım. Bunun üzerine İstanbul Kültür Üniversitesinde İletişim Tasarımı Bölümüne girdim. Burada sanatın bütün dallarına dair eğitim alırken dijitalleşen dünyamıza ayak uyduran multimedya eğitimi de gördüm. Sanat ve Tasarım Fakültesi içinde olan İletişim Tasarımı Bölümünde modülümü Sinema Yapım ve Yönetim üzerine seçerek derslerimin yoğunluğu fotoğraf ve sinema olacak şekilde eğitim gördüm. 2’si belgesel, 1’i animasyon olmak üzere 9 kısa film çektim.

Üniversite bitiminde varoluş üzerine sorgularım iyice yoğunlaştı ve sistemin içine girip bir parçası olmak istemedim. İçimdeki aşkı açığa çıkarmak ve kendimi daha iyi tanımak için yaşadığım ülkeyi gezmeye başladım. Yolculuklarımda edindiğim farkındalıklar, tanıştığım güzel insanlar, şahit olduğum kutsal yerler ve paylaşımda olduğum yüksek enerjili anlar bilincimi ve ufkumu genişletti. Toplumsal yargıların, kalıplaşmış ezberci öğretilerin bizim sınırlarımızı belirleyip özgürlüğümüzü kısıtladığını keşif edince, yaşamın sonsuz pınarlarına dalmak ve yaşadığım coşkunun renklerini çıkartabilmek için yoğunca araştırmaya ve okumaya başladım. Yaşamı tekrardan farklı algılarla solumaya, sonsuzluğun ve sınırların ötesindeki renkleri görmeye, kokuları tatmaya niyet ettim. Yaşamın içinde her daim öğrenciyiz. Her yeni gün bize bir şeyler öğretmek için karanlığın üzerine tekrardan güneşi doğuruyor. Kendimizi tanıyoruz her yeni anda, keşif ettiğimiz iyi kötü her şeyde…

Tunay Kökden Etkinlikleri

Yaklaşan Etkinlikler Geçmiş Etkinlikler
2024-04-23 2034-04-21
Tarihi temizle

Tunay Kökden Etkinlikleri

 - 
0
Kapat