Tarih:3 Kasım 2019
Saat:11.00-15.00
Yer:Stüdyo9workshophouse/Tophane
Etkinlik yalnızca bel ağrısı olanlar için uygundur. 4 saat boyunca üç adet hareket terapisi dersi uygulama şansınız olacak. Bu atölyede teorik bilgilendirmeye çok vakit ayırmayacağız. Daha çok deneyimleyeceğiniz, ağrı üzerine çalışacağınız ve beraberce çözüm üreteceğimiz bir program hazırladım. Deyim yerindeyse bedeni fabrika ayarlarına döndüreceğiz.
**Katılım ve detaylı bilgi için sağ alt köşedeki workshopix mesaj gönder kutusunu kullanabilirsiniz.
Detaylar:
Ağrıyla yaşam sürdürmek zordur fakat bütün bedenin elektriksel sinir ağının bulunduğu omurgadaki ağrılar hepimiz için en zorlayıcı olandır. Çünkü problemli alanın sinirlere uyguladığı bası ağrıyı merkezden diğer uzuvlara taşır. Örneğin bel fıtığı olan bir kişi bacaklarında şiddetli ağrı, karıncalanma, uyuşma ve güç kaybı hissedebilir. Aynı şekilde boyun fıtığı yaşayan bir kişi ellerinde ve kollarında uyuşma, güç kaybı, omuz bölgesinde donukluk ve katılık hissedebilir. Böylece ağrı merkezinden uzaklaşılmış olur. Yayılmış, bir sürü farklı yerde kök salan her biri farklı şekilde kendini gösteren bir sürü acı ve ağrıyla yaşamak zorunda kalırız.
Bel ağrısının sebepleri değişiklik gösterse de hepimizin aşina olduğu birkaç temel rahatsızlık vardır. Fıtık, düzleşme, kireçlenme, skolyoz, lordoz , romatizmal hastalıklar. Genellikle bu hastalıkların nedeni temelde bedenin yürüme çağından itibaren yaradılışa ters bir şekilde kullanılmasıdır. Elbette doğuştan getirdiğimiz rahatsızlıklar ve deformasyonlar bu genellemenin dışında kalır.
Ayakların ve bacakların yürüyüş esnasında yanlış kullanılması, aktif olması gereken kasların ve eklemlerin çalışmaması, pasif kalması gereken kasların ve eklemlerin aşırı kullanılması sonucu belinizde fıtık oluşma ihtimali yüksektir. Yıllar içerisinde hareketsizlikten katılaşmış bir kalça eklemi düzleşme, diz kapağı sorunlarının temel sebeplerinden biridir. Kalça ekleminin hareketsizliği aynı zamanda halk dilinde kamburluk olarak bilinen kifoza neden olur. Omuzlar öne düşer ve kollar hantallaşır. Böylece buna bağlı olarak boyun fıtığı yaşayabilirsiniz. Stres altında bir hayatınız varsa kalçadaki hareketsizlik fibromiyalji olarak kapınızı çalabilir. Omuzlar donuklaşır ve hareket ettirmek istediğinizde şiddetli acılar çekersiniz.
Çocukken ayaklarınızı aşırı kaldırarak yürüme alışkanlığı edindiyseniz orta yaşa doğru beldeki tutucu yürüme kaslarının aşırı kullanımına bağlı olarak git gide hassaslaşan omurganızda fıtık olabilir. Lordoz dolayısıyla yine dizdeki sıvının azalması, dizlerin işlevini yitirmesi gözlenebilir. Aynı şekilde ayaklarını sürüye sürüye yürüyen bir kişi beldeki yürüme kaslarını yeteri kadar kullanmadığı için bu sefer güçsüzlükten dolayı bel hastalıklarına kapı açmış olur.
Hareketin olmadığı bir yaşam formu yoktur. Bütün canlılar hareket halindedir. İnsan duygu ve düşünsel dünyası gelişmiş bir canlı olduğundan sezgisel yeteneklerini kullanma konusunda diğer canlılara göre daha zayıftır. Elbette bu geliştirilebilir. Doğasına uygun hareket etme sezgisini gelişmiş düşünsel dünyası, sembolik kalıpları, inanışları, yargıları ve kimliğe bürünme arzusu dolayısıyla yitirmiş gibi görünür. Fakat ancak hareketin yaradılışa uygun kullanımı söz konusu olduğunda kurmuş olduğu benliğin ötesinde yaradılışının talep ettiği hareket sistemini kolayca bulabilir. Böylece bedeni bir nevi fabrika ayarlarına dönmüş olur. Bir problemin çözülmesi bazen ilgisiz gibi görünen yerlerdeki ağrıları da huzura kavuşturur.
Bedensel farkındalık dediğimiz kavram son yıllarda çok karşımıza çıkıyor. Burada anlatılmak istenen merakla bedenin her hareketini gözlemleyip müdahalesiz bir şekilde neyin size uygun neyin size uygun olmadığını gözlemektir. Bedensel farkındalık, uygun olmayan davranışsal ve hareket özelliklerinin nedenini anlamak adına giriştiğiniz sakin çabadır. Kavramın altını özgün bir biçimde doldurduğunuzda kendi yönteminizi yaratmış olursunuz. Bütün psikosomatik yöntemler bu şekilde ortaya çıkmıştır. Bedensel farkındalık kazanmak için psikosomatik çalışmalar şarttır. Beden fizyolojik, somatik alandır. Fark etmek ise psişenizle yaptığınız merak dolu bir eylemdir.
Psikosomatik Hareket Terapisi sadece bir yöntemdir. Feldenkrais, Skinner Releasing gibi bir sürü psikosomatik yöntem bulunur. Fakat önemli olan herhangi birini sizin denemenizdir. Kendi yaradılışınıza uygun şekilde yaşamayı amaç edinip bu psikosomatik yöntemleri araç olarak kullanmanızdır. Hareket alanı düzenlendikçe psikolojik alan da dönüşmeye başlar. Çoğunluğun kendinden şikâyetçi olduğu bir toplulukta işe bedenle başlamak için kendinize doğru bir adım atın ve olacakları görün.
**Katılım ve detaylı bilgi için sağ alt köşedeki workshopix mesaj gönder kutusunu kullanabilirsiniz.
Tarih:3 Kasım 2019
Saat:11.00-15.00
Yer:Stüdyo9workshophouse/Tophane
Etkinlik yalnızca bel ağrısı olanlar için uygundur. 4 saat boyunca üç adet hareket terapisi dersi uygulama şansınız olacak. Bu atölyede teorik bilgilendirmeye çok vakit ayırmayacağız. Daha çok deneyimleyeceğiniz, ağrı üzerine çalışacağınız ve beraberce çözüm üreteceğimiz bir program hazırladım. Deyim yerindeyse bedeni fabrika ayarlarına döndüreceğiz.
**Katılım ve detaylı bilgi için sağ alt köşedeki workshopix mesaj gönder kutusunu kullanabilirsiniz.
Detaylar:
Ağrıyla yaşam sürdürmek zordur fakat bütün bedenin elektriksel sinir ağının bulunduğu omurgadaki ağrılar hepimiz için en zorlayıcı olandır. Çünkü problemli alanın sinirlere uyguladığı bası ağrıyı merkezden diğer uzuvlara taşır. Örneğin bel fıtığı olan bir kişi bacaklarında şiddetli ağrı, karıncalanma, uyuşma ve güç kaybı hissedebilir. Aynı şekilde boyun fıtığı yaşayan bir kişi ellerinde ve kollarında uyuşma, güç kaybı, omuz bölgesinde donukluk ve katılık hissedebilir. Böylece ağrı merkezinden uzaklaşılmış olur. Yayılmış, bir sürü farklı yerde kök salan her biri farklı şekilde kendini gösteren bir sürü acı ve ağrıyla yaşamak zorunda kalırız.
Bel ağrısının sebepleri değişiklik gösterse de hepimizin aşina olduğu birkaç temel rahatsızlık vardır. Fıtık, düzleşme, kireçlenme, skolyoz, lordoz , romatizmal hastalıklar. Genellikle bu hastalıkların nedeni temelde bedenin yürüme çağından itibaren yaradılışa ters bir şekilde kullanılmasıdır. Elbette doğuştan getirdiğimiz rahatsızlıklar ve deformasyonlar bu genellemenin dışında kalır.
Ayakların ve bacakların yürüyüş esnasında yanlış kullanılması, aktif olması gereken kasların ve eklemlerin çalışmaması, pasif kalması gereken kasların ve eklemlerin aşırı kullanılması sonucu belinizde fıtık oluşma ihtimali yüksektir. Yıllar içerisinde hareketsizlikten katılaşmış bir kalça eklemi düzleşme, diz kapağı sorunlarının temel sebeplerinden biridir. Kalça ekleminin hareketsizliği aynı zamanda halk dilinde kamburluk olarak bilinen kifoza neden olur. Omuzlar öne düşer ve kollar hantallaşır. Böylece buna bağlı olarak boyun fıtığı yaşayabilirsiniz. Stres altında bir hayatınız varsa kalçadaki hareketsizlik fibromiyalji olarak kapınızı çalabilir. Omuzlar donuklaşır ve hareket ettirmek istediğinizde şiddetli acılar çekersiniz.
Çocukken ayaklarınızı aşırı kaldırarak yürüme alışkanlığı edindiyseniz orta yaşa doğru beldeki tutucu yürüme kaslarının aşırı kullanımına bağlı olarak git gide hassaslaşan omurganızda fıtık olabilir. Lordoz dolayısıyla yine dizdeki sıvının azalması, dizlerin işlevini yitirmesi gözlenebilir. Aynı şekilde ayaklarını sürüye sürüye yürüyen bir kişi beldeki yürüme kaslarını yeteri kadar kullanmadığı için bu sefer güçsüzlükten dolayı bel hastalıklarına kapı açmış olur.
Hareketin olmadığı bir yaşam formu yoktur. Bütün canlılar hareket halindedir. İnsan duygu ve düşünsel dünyası gelişmiş bir canlı olduğundan sezgisel yeteneklerini kullanma konusunda diğer canlılara göre daha zayıftır. Elbette bu geliştirilebilir. Doğasına uygun hareket etme sezgisini gelişmiş düşünsel dünyası, sembolik kalıpları, inanışları, yargıları ve kimliğe bürünme arzusu dolayısıyla yitirmiş gibi görünür. Fakat ancak hareketin yaradılışa uygun kullanımı söz konusu olduğunda kurmuş olduğu benliğin ötesinde yaradılışının talep ettiği hareket sistemini kolayca bulabilir. Böylece bedeni bir nevi fabrika ayarlarına dönmüş olur. Bir problemin çözülmesi bazen ilgisiz gibi görünen yerlerdeki ağrıları da huzura kavuşturur.
Bedensel farkındalık dediğimiz kavram son yıllarda çok karşımıza çıkıyor. Burada anlatılmak istenen merakla bedenin her hareketini gözlemleyip müdahalesiz bir şekilde neyin size uygun neyin size uygun olmadığını gözlemektir. Bedensel farkındalık, uygun olmayan davranışsal ve hareket özelliklerinin nedenini anlamak adına giriştiğiniz sakin çabadır. Kavramın altını özgün bir biçimde doldurduğunuzda kendi yönteminizi yaratmış olursunuz. Bütün psikosomatik yöntemler bu şekilde ortaya çıkmıştır. Bedensel farkındalık kazanmak için psikosomatik çalışmalar şarttır. Beden fizyolojik, somatik alandır. Fark etmek ise psişenizle yaptığınız merak dolu bir eylemdir.
Psikosomatik Hareket Terapisi sadece bir yöntemdir. Feldenkrais, Skinner Releasing gibi bir sürü psikosomatik yöntem bulunur. Fakat önemli olan herhangi birini sizin denemenizdir. Kendi yaradılışınıza uygun şekilde yaşamayı amaç edinip bu psikosomatik yöntemleri araç olarak kullanmanızdır. Hareket alanı düzenlendikçe psikolojik alan da dönüşmeye başlar. Çoğunluğun kendinden şikâyetçi olduğu bir toplulukta işe bedenle başlamak için kendinize doğru bir adım atın ve olacakları görün.
**Katılım ve detaylı bilgi için sağ alt köşedeki workshopix mesaj gönder kutusunu kullanabilirsiniz.
